Bir nesnenin, yapının veya sanat eserinin tarihsel, kültürel ve estetik değerlerini koruyarak zaman içinde zarar görmesini önlemek amacıyla yapılan koruma çalışmalarını ifade eder. Bu süreç, malzeme ve yapısal bütünlüğün bozulmasını engellemeye yönelik çeşitli bilimsel ve teknik yöntemleri içerir. Konservasyon, restorasyondan farklı olarak, eserin özgün haline müdahale etmektense, onu mevcut durumu ile korumayı amaçlar. Bu sayede, doğal ve çevresel faktörlerden kaynaklanan aşınmalar engellenerek, nesnelerin ve yapıların gelecek nesillere aktarılabilirliği sağlanır.

Bir yapı veya mekanın, eskiyen, kullanılmaz hale gelen ya da estetik açıdan yetersiz olan bölümlerinin yenilenmesi ve iyileştirilmesi işlemidir. Bu süreç, genellikle yapının işlevsel özelliklerini modernize etmeye yönelik olup, iç ve dış mekanlarda yapılan dekoratif ve yapısal değişiklikleri kapsar. Renovasyon, estetik, konfor ve enerji verimliliği gibi unsurları dikkate alarak, eski bir yapıyı daha çağdaş ve kullanışlı hale getirmeyi hedefler. Ancak bu işlem, genellikle orijinal tasarımı korumadan yapılan bir yenileme sürecidir ve restorasyondan farklı olarak tarihi değerler üzerinde fazla müdahale yapılmaz.

Eski veya zarar görmüş yapıların, hem yapısal güvenliğini hem de işlevselliğini yeniden kazandırmak amacıyla yapılan iyileştirme sürecidir. Bu işlem, yapının kullanım amacına uygun olarak modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde düzenlemeler yaparken, orijinal mimari özellikleri mümkün olduğunca korumayı hedefler. Rehabilitasyon, restorasyon ve renovasyonun birleşimi gibi düşünülebilir; yapıların mevcut durumlarına yönelik kapsamlı bir onarım ve iyileştirme çalışması içerir, ancak eski yapıyı yeniden işlevsel hale getirirken, estetik ve tarihi değerlerine de saygı gösterilir. Bu süreç, eski binaların uzun ömürlü olmasını sağlarken, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir çözümler de sunar.